SPONSORLU BAĞLANTILAR

30 Temmuz 2010 Cuma

Beyin Rahatsızlıkları


Beynin gelişmesi ve olgunlaşması, döllenme anından başlayarak yaşamın dördüncü yılına kadar sürer. Herhangi bir beyin hastalığı, gebelik süresinde ya da sonrasında ortaya çıkan genetik bir hastalığın (kalıtımsal olan ya da olmayan), doğuştan bir hastalığın, doğum sırasındaki ya da sonrasındaki bir travmanın sonucu olabilir.

Beyin hastalığı terimi, bozuklukların süreğen, hattâ ilerleyici olduğunu anlatır: Çocuğun büyümesi ve sinir sisteminin olgunlaşması sırasında sözkonusu bozukluklar ortaya çıkar ve hastalığın geleceğini önceden kestirme olanağı yoktur.

Nedenler:

Genetik hastalıklar: Kromozom anormalliklerine (en çok görüleni olan mongolizm, büyüme ve gelişmede gecikmeyle, zeka geriliğiyle ve yüzde kolayca teşhis edilen bir biçim bozukluğuyla nitelenir) sık raslanır.

Genlerden birinin anormal oluşu nedeniyle bir metabolizma bozukluğunun ortaya çıkması ve bu bozukluğun organizma üstünde zehirleyici etki yapması da, sık raslanan bir nedendir; bunun en belirgin örneği, kalıtımsal bir hastalık olan fenilketon işemedir. Çocuklar sarışın ve mavi gözlüdür; ciddi geri zekalılık, bazen çırpınmalar ve egzamamsı deri bozunları gözlenir. Her LGO geri zekalıdan l’inde ve her 104)00 kişiden l’inde bu hastalığa raslanır. Ayrıca, her 50 kişiden l’inde belirti vermeksizin, gizli olarak bulunduğundan, bu kişiler arasındaki evlenmeler sonucu anormal çocuklar doğması tehlikesi vardır. Ama, hastalığın ilgi çekici yanı Guthrie testi sayesinde erken teşhis konabilirse (bu test doğumda uygulanabilir), özel bir beslenme rejimiyle önlenebilmesidir.

Doğum öncesi kökenli beyin hastalıkları: Embriyo hastalıklar: gebeliğin 3. ayından önce yerleşir. Annenin kızamıkçığa yakalanmasının doğacak çocukta geri zekalılık, küçük kafalılık ve kalp hastalığı oluşturma tehlikesi bulunduğu herkesçe bilinmektedir. Ama, bu hastalıkların yalnızca yüzde 40′ından kızamıkçık sorumludur. Çok sayıda ilaç, zehirli madde ve X ışkıları da kafatası-beyin ve göz anormalliklerine yolaçabilir. Bu nedenle, kuşkulu bir âdet gecikmesi durumunda kadınlar, hekime danışmadan hiç bir ilaç almamalıdırlar. Dölüt hastalıkları, gebeliğin 3. vede 9. ayları arasında yerleşirler; frengi, doğuştan toksoplazma hastalığı ve uçuk, inklüzyonlu göz sümüksel zarı iltihabı virüsleri, beyin hastalıklarına neden olabilirler.

Doğum kökenli beyin hastalıkları: Doğumun uzun sürmesi, geç olması, annenin hazırlıklı olmaması, çocuğun ters gelmesi, kaşık (forseps) kullanılması, ilk çığlığın gecikmesi ya da çocuğa uzun süre yeniden canlandırma uygulama gerekmiş olması, ruhsal gelişmede gecikmeye, kol ve bacak felçlerine ve zihinsel işlevler çoğunlukla normal olduğu halde, özellikle kollarda istem dışı, düzensiz hareketlerle nitelenen, atetoza yolaçabilir. Ama birçok hekime göre, aynı nedenler, tam felçle birlikte geri zekalılıktan (en ciddi durum), okuma güçlüğü ya da solaklığa (en hafif biçimler) kadar daha pek çok bozukluğa yolaçabilirler. Dölüt ile anne arasında kan uyuşmazlığı ve yeni doğmuş bebekte enfeksiyon oluşması (özellikle su kesesinin erken yırtılması sonucu) da, beyin hastalığı nedenleri arasında yeralır.

Doğum sonrası kökenli beyin hastalıkları: Beyin, yetişkinlerde bila duyarlı bir organdır. Süt bebeklerindeki ya da daha büyük çocuklardaki beyin hastalığı nedenleri arasında kafatası travmaları, anestezi kazaları, kaza sonucu zehirlenmeler, irinli ya da verem kökenli beyin zarları iltihapları, birincil ya da döküntülü bir hastalığı izleyen beyin iltihapları, ivegen ve ciddi su yitimleri, kan kalsiyum düzeyi düşüklüğü ve tiroyit bezinin yeterince çalışmaması sayılabilir.

Teşhis: Yaşamın ilk yılında çok güçtür. Uzman tarafından teşhis konuncaya kadar, pek çok muayeneye (klinik muayene, röntgen incelemesi, beyin elektrosu, biyolojik incelemeler) başvurmak gerekir. Bozukluklar üç grupta incelenir.

a. Hareket bozuklukları: Başlıcaları arasında yerel ya da yaygın, tek-rarlamalı çırpınmalar, kollarda istemsiz anormal hareketler, felçler (bacaklarda; aynı yandaki bir kol ve bacakta; tek bir kol ya da bacakta), hareket yeteneği kazanılmasında (başı dik tutmak, oturmak, ayakta durmak, yürümek) gecikmelere neden olan kas gevşeklikleri, beyincik kökenli sarsaklıkları akla getiren denge bozuklukları sayılabilir.

Ruhsal bozukluklar: Bazı beceri edinimlerinin gecikmesiyle yansırlar. Çocuk gülümsemez, çevresine ilgi göstermez; ilk sözcükleri bir türlü söylemez. Eksiklik derecesi, ruhsal gecikme ölçümü testleriyle sayılandırılır.

c. Duyu bozuklukları: Göz ve kulak, süt bebeğinin yaşamının uyumlu gelişmesi için son derece önemli iki organdır. Bu nedenle, körlüğün ve sağırlığın çok erken teşhisi gerekir.

Tedavi: Beyin hastalığının kökeninde bulunan nedene bağlıdır. Çoğunlukla, çırpınmaları tedavi etmek, çocuğu yeniden eğitmek ve büyüme aksaklıklarına yolaçmış hareket eksikliğiyle savaşmaktan başka yapacak şey yoktur. Erken teşhis edilebilen az sayıdaki belirli bazı hastalara, yararlı bir tedavi uygulanabilmektedir.

0 yorum:

Yorum Gönder