Kafa travmaları: Bazen süt bebeği düşer ve o anda gözle görülür hiç bir belirti saptanmaz. Oysa bu durumlarda röntgen filmi çekildiğinde, çoğunlukla kafatasında bir kırık çizgisi oluştuğu anlaşılır. Gerçi bu durumdan fazla kaygılanmamak gerekir; çünkü, sinir ihtilatları son derece enderdir. Gözetim gerekli olsa bile, aşırı önlemler almaya ve bebeğin çevresinde kuşku içinde dönüp dolaşmayada gerek yoktur.
Travma şiddetliyse birkaç hafta içinde yetişkinlerde olduğu gibi birkaç saat içinde değil— beyin sert zarı altında kan toplanması ortaya çıkabilir. Çok ender raslanan, ama ciddi olan bu ihtilat nedeniyle, çocuğun uzun süre hekim gözetimi altında bulundurulması gerekir.
Süt bebeklerindeki kırık ve çıkıklar: Kırık ya da çıkığa neden olan travma önemsiz görünüp, ana-babayı ürkütmeyebilir; ama kazayı izleyen saatlerde, özellikle de giydirilip soyulurken ve altı değiştirilirken, bebeğin ağladığı görülür. Çoğunlukla bebeğin diş çıkardığı ya da nezle olduğu için huysuzlandığı sanılır. Oysa böyle durumlarda çocuk, hekim taralından muayene edilmeli, aşırı ağrı yapan hareketler, kızarmış, sıcak ve ağrılı şişikler olup olmadığı araştırılmalıdır. Bu yaşta kemikleşme henüz tamamlanmamış olduğundan, röntgen filmlerini değerlendirmek de güçtür; bu nedenle, hem sol, hem de sağ kol ve bacakların filmi çekilerek böylelikle karşılaştırılmalıdır.
Tedavi genellikle kolay, evrim de çoğunlukla iyidir.
Dönerkemik başı çıkığı, çok özel bir durumdur. Süt bebeği kabaca çekilirse ya da kollarından tutularak kaldırılırsa ortaya çıkar; şiddetli ağrı, dirsekte şişme ve kolun görev yapamamasıyla yansır. Önkolu tutup özenli biçimde kolun üstüne bükmek (bilek omuza gelecek biçimde), çıkmış dönerkemik başını yerine oturtur. Çıkık kısa sürede tekrarlarsa ya da tedavi güçlükleriyle karşılaşılırsa, dönerkemik başmda bir kırık araştırılmalıdır.
Doğuştan kemik gevşekliği hastalığı: Az raslamr; değişik tipleri vardır. En çok görüleni Lobstein- hastalığıdır. Bu kalıtımsal hastalık, çocukta tekrarlayıcı ve en küçük çarpmada beliren kırıklarla yansır. Bu çocuklarda ayrıca, kafatası kemiklerinde incelme, göz aklarında çok özel bir mavilik,bazen de işitme ve içsalgı bozuklukları vardır.
Hastalığın hafif biçimi bazen daha geç (ergenlik çağına doğru) ortaya çıkar. Bazen de tersine, çok erken ortaya çıkarak (Porak ve Durante hastalığı) süt bebeğinde, hattâ dölütte kırıklara neden olur: Omurga göçük, kol ve bacaklar kısadır; kırıkların kötü kaynaması ve yumuşayan kemiklerin eğilmesiyle biçim bozuklukları gözlenir; kafatası parşömen kıvammdadır. Bu biçimin evrimi son derece kötüdür. Sözkonusu hastalıkların her ikisi de kalıtımsal ve başat türdendir; yani, hastalığın ana ya da babadan çocuklara aktarılma olasılığı yüzde 50′dir.
0 yorum:
Yorum Gönder