SPONSORLU BAĞLANTILAR

29 Temmuz 2010 Perşembe

Akciğer Veremi


AKCİĞER VEREMİ
Akciğer, verem basilinin en sık yerleştiği organdır. Bulaşma, genel kural olarak solunum yolundandır.
Akciğer veremi, verem basilinin öncelikle solunum sistemine yerleşmesidir. Öteki organlara yerleşmesi ender görülür.Verem basilleri, eski verem odaklarının yeniden etkinleşmesiyle(beden içi yeniden enfeksiyon) ortaya çıkabilir. Dolayısıyle ilk bulaşmanın (verem basiliyle ilk ilişki) önemi anlaşılmaktadır: Mikropların belli bir bölümü depolanır, büyük çoğunluğu yokolur, bir bölümü de hiçbir belirti vermeden sessiz duruma geçer. Ama bu sessiz duruma geçen mikroplar yeniden canlanarak, gelişen bir verem oluşturabilirler. Bu yüzden, her birincil verem karşısında, verem ilaçlarıyla da tedavi uygulanır. Verem basili dışardan da gelebilir (dıştan enfeksiyon); verem servislerinde çalışan sağlık personeline hastalık bu yolla bulaşır. Aslında bu durumlar enderdir ve basilin hareket noktası ister dıştan, ister içten olsun, hastalığın başlamasını kolaylaştırıcı bazı elmenler vardır. Aşırı kafa yorgunluğu; aşırı çalışma; yetersiz beslenme; ruhsal nedenler; alkoliklik; şeker hastalığı. Bu etmenler, veremin sıklığını ve ciddiliğini artırır.
Yeni gelişmekte olan genç odaklarda bu bozunlara ivegen biçimde raslanmıştır. Makroskopik olarak küçük gri yumrulardırlar. Dokusal açıdan, hiçbir özelliği olmayan hava kesecikleri iltihapları (alveolitler) bulunur. Bunu hava kesecikleriarası bölmelerin ölümü izler ve olay kazeinsi bozunla sonlanır.Verem bozunlarının en sık görülenidir. Kazein, koyu yapışkan, beyazımsı, sert ya da yumuşamış ölü akciğer dokusu alanlarıdır. Mikroskopta hücre öğelerinin yitmiş olduğu görülür.

0 yorum:

Yorum Gönder