Solunum değerlendirilmesinde akciğer testleri yapılır. Akciğer testleri bir araçla ölçülür. Bu araçta bir boru sistemi, kişinin ağzına bağlanır. Borunun ucu körüklü ya da su içerisinde inen çıkan kapalı bir sisteme bağlanır. İnsanların belirli sürelerde ne hacimde hava aldığı ve verdiği, kendilerini zorlayarak ne kadar hava alıp verebildikleri, bu araçla ölçülür. Eğer hava yollarının direncinde bir artma varsa soluk veriş zamanları uzar, miktarları azalır. Bunun sonucunda akciğer işlevlerinin bozulmuş olduğuna karar verilir.
İnsanlann normal bir soluk alış verişte alıp çıkardıkları, kendilerini zorlayarak alıp verebildikleri miktar ya da kendilerini ne kadar zorlarsa zorlasınlar akciğerlerinde kalan hava miktarı, bu araçla kolayca ölçülür. Bunların normalde hangi sınırlarda olması gerektiği yapılan araştırmalarla belirlenmiştir. Eldeki çizelgelerle sonuçlar karşılaştırılarak akciğer işlevlerinde herhangi bir bozukluk olup olmadığı kolayca belirlenebilir. Akciğer işlevlerindeki bozukluklara göre tıkanıklık, hava yollarının hava girişine direnci belirlenir.
Akciğer hacimlerinin ölçümünü günümüzde bilgisayarla yapan araçlar geliştirilmiştir. Bunların boyutları küçülmüş, her yere kolay taşınabilir özellik kazanmıştır. Okul taramaları ile bir çok akciğer hastalığının erken dönemde belirlenmesi imkanıda doğmuştur. Oksijen çadırları yeterli kapalılığa sahip olmaları durumunda gerekli oksijeni sağlayamadıkları için,avantajlı sayılmaz. Günümüzde oksijen kaçırmayan çadırlar yapılmıştır. Bunun içersinde hastanın bakımı ve izlenmesi güçtür.
Oksijen maskesinin üzerine özel delikler konularak belirli oranda oksijenin akciğerlere ulaşması sağlanır. Fazla oksijenin zararlı olabileceği kuşku ile karşılanabilir. Doğrudur. Çünkü solunum merkezinin uyarılması için kandaki karbondioksitin belirli bir basınca ulaşmış olması da böylelikle gerekir. Eğer saf oksijen, verir, kandaki karbondioksit basıncının solunum merkezinin uyarılması için gereken seviyenin altına düşmesine yol açılırsa, solunum merkezi çalışamaz,solunum durur.
Ayrıca aşın oksijen solutulması, akciğer duvarlarının haraplanmasına ve bu duvarda fibrozis gelişmesine de yol açar. Yenidoğan bebeklerde gereğinden fazla oksijen solutulması, göz merceğinin kan damarları ile dolmasına, sonuçta körlüğe yol açar. Hekimler,oksijen tedavisini verirken çok dikkat ederler. Gereğinde kan gazlarını özel araçlarla ölçerek hangi oranda oksijen verilmesi gerektiğini belirlerler. Hastahanelerde hekimin önerileri ile yapılan oksijen tedavisinde tehlike, tamamen kalkmıştır .
0 yorum:
Yorum Gönder