AKCİĞER APSELERİ
Akciğer apsesi denince, akciğer dokusunun ortasında yeni oluşmuş bir kovuk (kavite) içinde toplanmış, sınırlı, verem kökenli olmayan irinlenmeler anlaşılır. Kovuğu oluşturan, içinde toplanan irindir.Sağlam bir akciğer üstünde ortaya çıkanlar: Enfeksiyon odağı çoğunlukla bademcikler, diş etleri, yutak, burun gibi üst sindirim solunum yolları düzeyindedir. Mikrop oradan göç ederek akciğer dokusuna yerleşir ve orada gelişir. Bazı koşullar mikrobun akciğere gelişini kolaylaştırır: Süreğen bronş iltihabı (müzmin bronşit); tütün, alkol. Bulaşma kan ya da akkan (lenf) gibi başka yollarla da olabilir.Birincil gibi görünen bu grubun yanısıra, bronş kanserleri gibi akciğer bozunları olan hastalarda görülen irinlenmeler vardır. Akciğer apsesi daha çok erişkinde (özellikle 40-60 yaş arasındaki erkeklerde) ve süt çocuklarında görülür. Bütün ivegen akciğer hastalıklarının tedavisinde kullanılan sistemli antibiyotik tedavisi, akciğer apselerinin oluşumunu seyrekleştirmiştir. Günümüzde birincil akciğer apsesi genel durumu bozuk kişilerde (alkolikler, iyi beslenmeyenler, şeker hastaları) ya da ivegen bir zatürre sırasında antibiyotik tedavisi yetersiz olmuş hastalarla görülmektedir.İlaç tedavisiyle, günümüzde bütün birincil akciğer apseleri iyileştirilmektedir.Tipik biçiminde birincil akciğer apsesinde, üç büyük evre ayırdedilir: Kapalı odak; kusma biçiminde irin çıkarma; açık odak.Başlangıç dönemini belirler, niteleyici değildir; çünkü.ivegen bir akciğer hastalığı gibi ortaya çıkar.Yan ağrısı, solumada hafif bir güçlük, bazen balgam getiren bir öksürük.
39 °C veya 40 °C ateşle birlikte ürpermeler ve genel bir kırıklık.
Hiçbir şey bulunmayabilir ya da akciğerde sıvı toplanması belirtileri gözlenebilir.Elle muayenede, hekim avuç içlerini hastanın göğsüne yapıştırır. Hastanın yüksek sesle 40-41 diye sayması elaltında şiddetli olarak duyulursa, «ses titreşimleri artmış» diye nitelenir.Parmakla vurarak muayenede, göğüs çeperine vurulduğunda, bir akciğer alanında mat seslilik algılanır.
Stetoskopla dinlemede, bir akciğer bölge’sinde havanın bronşçuklardan geçtiği duyulmaz. O zaman, hava kesecikleri sesinin yittiği söylenir. Ek olarak başka sesler (kuru railer) duyulur. Ama odaktaki bu sıvı toplanması belirtileri çok ender algılanabilir. Yalnızca, çoğunlukla, yalın bir yaş railer (hava kabarcıklarının patlama sesine benzer ek sesler) odağı algılanır.
0 yorum:
Yorum Gönder