SPONSORLU BAĞLANTILAR

22 Ağustos 2010 Pazar

Doğuma Hazırlık ve Dölyatağı Boynunun Açılış Dönemi


DÖLYATAĞI BOYNUNUN AÇILIŞ DÖNEMİNİN BAŞLAMASI

Gebe kadın, boynun açılış döneminin başladığını haber veren belirtileri tanımayı öğrenmiştir. Belirtiler bir kadından ötekine ve bir doğumdan ötekine değişiklik gösterebilir. Bunların önceden bilinmesi, özellikle ilk doğumunu yapacak kadınlar için önemlidir. Kadın böylece, doğumevine gereksiz yere erken ya da geç gitmekten kurtulur. Doğumevine gereksiz yere erken gitmek, küçük belirtileri abartmalı biçimde beklemek, durumu güçleştirici ruhsal koşullar olarak yaratabilir.

Belirtilerin ortaya çıkmasıyla birlikte, ilk doğum muayenesi yapıldıktan ve doğumu denetleme ölçütleri belirlendikten sonra, kadın, doğum odasına alınır.

BOYNUN AÇILIŞ DÖNEMİ BAŞLANGICININ BELİRTİLERİ

Dölyatağı boynunun açılış dönemi başlangıcının belirtileri, genellikle açık seçik ve niteleyicidir; ama ön belirtilerin yamsıra, aldatıcı belirtilere de raslanabilir.

Ön belirtiler

Gebeliğin son günleri genellikle, küçük leğende ağırlık, sık sık sidik çıkarma isteği, kısa süreli ve ağrısız dölyatağı kasılmalarının artması gibi belirtilerle nitelenir.

Mukoza tıkacı, yani dölyatağı boynunu iyice kapatan salgı ve hücre yığını, çalışmanın başlangıcından birkaç gün önce düşebilir (nişane). Belirtisi kabverengimsi ya da hafifçe kanlı akıntılardır.

Kasılmaların ortaya çıkması

İlk sancılı belirtiler ortaya çıktığında, dölyatağı boynunun açılış döneminin başladığı söylenebilir. Sancılı ilk kasılmalar, en başta pek şiddetli değildir; kısa süreli ve düzensizdir (bir kasılmadan ötekine değişiklik gösterebilmekle birlikte, aralarındaki süre 1/2 saati bulabilir). Oldukça düzensiz olan başlangıç, kesinlikle belirlenemeyen bir süreden sonra, gerçek bir kasılma özelliği alır. Kasılma süreleri artarken (10, daha sonra 20, daha sonra 30 san), ara süreler azalır (2,15,10,5 dakika,v.b.), açılış döneminin sonuna doğru 2,5 – 3 dakikaya iner ve artık oldukça düzenli biçimde bu tempoda sürer: Kasılmaların ritmi artık yerleşmiştir.

Bu başlangıç biçiminin değişik evreleri en iyi, ilk doğumlarını yapan kadınlarda ayındedilir.Çok doğum yapmış olanlardaysa, dölyatağı boynunun açılış dönemi genellikle daha kısadır, kasılmaların yerleşmesi de daha değişik bir durum gösterebilir: Açılış döneminin başlangıcını belirten kasılmalar, bazen daha başlangıçta düzenli ve birbirine yakındır.

Aldatıcı belirtiler

Gebe kadın doğumu beklerken çoğunlukla, doğumun beklendiği tarihten bir hafta öncesinden

başlayarak, kendisine boynun açılış döneminin başladığı izleninimini veren her belirtide hastaneye ya da hekimine koşmak ister. Mukoza tıkacının düşmesi, içinde çokça kan sızıntısı varsa kuşku yaratabilir ya da su kesesinin yırtılmasıyla karıştırı-labilir. Dölütün başının sidik torbasına yaptığı basınçtan kaynaklanan sidikle ilgili belirtiler (sözgelimi, sidik kaçırma), aynı kuşkuyu doğurabilir. Bazen, dölyatağmın fizyolojik (ve normalde hissedilmemesi gereken) kasılmaları kadını kuşkuya düşürebilir; bazen de ağrılı ve oldukça düzenli kasılmalar görülür ve 1-2 saat sürer; daha sonra kendiliğinden kesilir. «Yalancı doğum sancıları» diye nitelenen bu ağrılı kasılmaların ortak yanı, dölyatağı boynunda ve alt bölümde hiç bir değişiklik yapmamalarıdır.

Su kesesinin yırtılması

Normal ve doğal doğum çerçevesi içinde, yani ilaç yardımında ya da cerrahi girişimde bulunulmayan doğum çerçevesi içinde, su kesesi, tam genişlemeye yakın bir dönemde, çocuğun başının, çıkış yoluna girip aşağı inmeye başlamasından az önce yırtılır. Klasik kavramlara göre ideal kabul edilen bu yırtılmaya «zamanında yırtılma» denir. Bu durum dışında, su kesesi sıvısı yitimi kendiliğinden olursa, «zamansız yırtılma» sözkonusudur. Zamansız yırtılma, dölyatağı boynunun açılış dönemi sırasında herhangi bir anda ya da bu dönemin başlangıcından da önce olabilir (erken yırtılma).

Bu durumda, su kesesinin kendiliğinden ve erken yırtılması, başka belirtilerden önce, dölyatağı boynunun açılış dönemi başlangıcının ilk belirtisi olabilir.

Bu durumda su kesesi apansızın açılarak, çocuğun içinde yüzmekte olduğu berrak ve çirkin kokulu sıvının apansızın boşalmasına neden olabileceği gibi, yırtılma yerine küçük bir çatlak oluşması sonucu, sıvı daha belirsiz biçimde akıntı yapabilir, dolayısıyle sidik kaçırmayla karıştırılabilir.

Hangi biçim sözkonusu olursa olsun, zarların erken yırtılması, doğum için hastaneye gitmeyi gerektiren bir belirtidir. Dölyatağı boynunun açılış döneminin herhangi bir belirtisinden önce erken yırtılma durumu açıkça belirlenirse, annenin hemen uzanması ve hastaneye bu durumda götürülmesi yerinde olur; böylece, önemli olmamakla birlikte gerçek bir tehlike olan ve kordonun sarkmasıyla sonuçlanabilecek dölyatağı boynu açılmadan önce yırtılmayı önleme olasılığı artar. Dölüt, leğen girimine tam olarak gelip dayanmadan su kesesi yırtılırsa, göbek kordonu dölütün başı ile leğen kemikleri arasına kayabilir ve baş inmeye başladığında sıkışabilir. Genel kural olarak.su kesesinin dölyatağı boynunun açılış dönemi başlangıcı belirtilerinden önce yırtılması, kısa.sürede ilk kasılmaların başlayacağının habercisidir. Su kesesinin doğum süreci içinde yapay olarak yırtılması da gerekebilir. Bu işlem doğumun akışını kolaylaştırdığı gibi, normal ritme kavuşmakta güçlük gösteren kasılmaları düzenlemeye de yararlı olabilir.

İnişte, dölütün başının kemik leğen yoluna girişi. — 1. Baş hareketlidir. Bu durumda omuzun önü beden orta çizgisinde 10 sm uzaklıkta ve leğen giriminden 12 sm yüksekliktedir. — 2. Baş kanala girmeğe başlamıştır; omuz önü 8 sm uzaklıkta, 10 sm yüksekliktedir. — 3. Baş hareketsizleşmiştir; omuz önü 6 sm uzaklıkta, 8 sm yüksekliktedir. — 4. Baş kanala girmiştir-, omuz önü 4 sm uzaklıkta, 6 sm yüksekliktedir.

İlk kasılmaların önemi

Dölyatağı boynunun açılış dönemi başlangıcının en sık raslanan habercisi, ilk kasılmaların ortaya çıkışıdır. Bu ilk belirtilerin ortaya çıkış biçimi’ kadınlara öğretilir. Herhangi bir anormal belirti yoksa, seyrek, az sayıda ve çok düzensiz olan ilk sancılı belirtilerde doğumevine koşması gerekmediği de belirtilir; genellikle, doğumu yaptıracak kişiye başvurmadan önce, kasılmaların düzene girmesini ve çevrimselleşmesinither 7-10 dakikada 1 kasılma) beklemesi öğütlenir. Yukarda belirttiğimiz düzensiz belirtilerle nitelenen ilk başlangıç dönemi kadının doğum odasına alınmasını gerektirmediğinden, bu tutum (gereğinden önce hastaneye koşmamak) ruhsal açıdan da yararlıdır. Sorunu, bir kez daha, ilk doğumunu yapan ya da çok doğum yapmış kadın açısından ele almak gerekir, Çok doğum yapmış kadınlarda, kasılmalar hızla düzene girip şiddetlenebilir; dölyatağı boynunun silinme ve açılması da birlikte olur. Dolayısıyle, ilk belirtiler ortaya çıktığında, hekime başvurmak temkinli bir -davranış olacaktır. İlk doğumunu yapacak kadınlardaysa, silinme ve açılma genellikle birbirini izleyeceğinden, aşırı aceleye gerek yoktur.

DOĞUMEVİNE GİRİŞ

Doğumun çok yaklaştığını haber veren her belirtide, gebe kadın fazla vakit geçirmeden doğumevine gitmelidir. Hazırlık, kadın-doğum muayenesi ve genel muayeneden sonra, dölyatağı boynunun açılış dönemi gerçekten başlamışsa, kadını doğum odasına almak gerekir.

Hazırlık

Gebe kadının doğumun iyi yürümesine yardımcı olacak rahatlığa kavuşmasını amaçlayan hazırlıklara, 9. ayın başında girişilmelidir. Her doğumda ilk belirtilerin ortaya çıkması genellikle beklenmedik bir anda başlar, doğumdan sonra da kadının bir hafta kadar doğumevinde kalması gerekir. Bu nedenle gebe kadının, doğumdan sonra eve dönüşte kendini tam anlamıyla çocuğunun bakımına verebilmesi için, önceden bazı önlemler alması gerekir. Çocuklu kadınlar, çocuklarını bir yakınlarına bırakırlarsa, hem kendileri doğumevine giderken çocukları fazla korkmaz, hem de onun yokluğunda bakılırlar. Gebe kadın, telaş, dalgınlık ya da korku arasında şu ya da bu ayrıntının unutulmama-ii için, ilk belirtiler ortaya çıkmadan önce hazırlıklarını tamamlamış olmalıdır.

Hazırlıklar arasında, kişisel eşyaların ve doğacak bebeğin giyeceklerinin önceden bir valize yerleştirilmesi önemlidir.

Doğumevine gidiş

Doğumevine giderken olanaklar ölçüsünde özel araba, taksi ya da cankurtaran yeğ tutulmalıdır. Su kesesi, dölyatağımn açılış dönemi belirtile-

rinden önce yırtıldığında, kadının yatar durumda taşınması öğütlenir.

Doğum sürecinin yarı yolda başlaması zorunlu olacağından, elden geldiğince eve yakın bir doğumevine başvurulmalıdır.

Doğumevine varış

Dölyatağı boynunun açılış döneminin ilk belirtileri evdeyken ortaya çikarsa, kadın, doğum başlangıcı karşısında kaygıya kapılarak hızla doğumevine gider.

Doğumevindeki muayeneler Genel beden muayenesi

Gebelik süresince yapılan düzenli muayeneler sırasında düzenlenmiş ve günü gününe tutulmuş bir dosya bulunması, ebe ya da doğum hekimine, gebelik süresince ortaya çıkmış sorunları anımsatır ya da hiç bir sorunla karşılaşılmamış olduğu konusunda bilgi verir. Ayrıca, gebelik süresinde yapılmış son muayene, doğumun nasıl geçeceği konusunda bilgi sağlar. Doğumevinde klasik yoldan sidikte albümin araştırması yapılır; kadın, doğum odasına su kesesinin yırtılmasından sonra alınmışsa, su kesesi şivesi akıntısı sidikte albümin araştırması sonucunu yanıltabileceğinden, sidik sonda ile torbadan, alınır. Ayrıca atardamar ve nabız ölçülür, bacaklarda ödem olup olmadığına bakılır. Muayene, kadının tartılmasıyla sena erer.

İlk belirtilerin hangileri olduğu ve kasılmaların ne kadar arayla geldiği kadına sorulduktan sonra, dölyatağının yüksekliği ve çocuğun kalp sesleri değerlendirilir. Çocuğun sırtının hangi konumda olduğu da (dölyatağı içinde sağda ya da soldadır) not edilir; başın konumu belirlenir (genellikle aşağıdadır); omuz çıkıntısı ile çatı kaynağı arasındaki uzaklık, başın doğum kanalına girip girmemiş olduğu konusunda bilgi verebileceğinden, omuz çıkıntısının yeri araştırılır.

Muayene sırasında dölyatağı kasılması olursa, şiddeti ve süresi karın çeperinden elle muayeneyle saptanır ve kasılmanın dölütün kalp atış ritmine (normal olarak değişmemiş olması gerekir) etkisi belirlenmeye çalışılır. Kasılmanın, doğum odasına geçmeden önce, bekleme odasındayken olması, kadının ruhsal, açıdan doğuma hazır olup olmadığının ve doğumda ne ölçüde yardımcı olunması gerektiğinin anlaşılmasına da olanak sağlar.

Dölyolundan parmakla muayene

Dölyatağı boynunun durumunun değerlendirilmesini sağlar. Boynun açılış dönemi başlangıcının temel belirtisi, dölyatağı boynunun biçim değiştirmesidir. Boynun silinme derecesi, genellikle toplam uzunluğunun yüzdesi olarak değerlendirilir; sözgelimi, silinme yüzde 100 değilse, tam değildir (bu durumu da dikkate almak gerekir). Boyun kanalı kısmen genişlemiş olabilir. Bu, silinme sırasında bir miktar da açılma olduğu anlamına gelir ve boyun ağzının parmakla muayenesine olanak sağlar. Dölyatağı boynu tam olarak silindiğinde, dölyatağı boynu kanalı da açılmaya başlamıştır. Dölyatağı boynunun açıklığı, hekimin dölütün alt kutbunu (dölütün başı; önünde su kesesi yeralmaktadır) algılamasını sağlar.

Böylece dölütün başının, leğen kemiklerine göre konumu belirlenebilir. Baş, henüz hareket edebilir durumda olabilir; yani hekim, başı parmaklarıyla oynatabilir ve hafifçe geriye itebilir; baş, leğen girimine iyice yaslanmış, yani çevresi leğen girimininkine iyice uyarlanmış, dolayısıyle fazla hareket olanağı kalmamış da olabilir; ayrıca baş, kanala girmiş olabilir: Bu durumda, hekimin parmakları kuyruk sokumu kemiğinin üst çıkıntısı (promontorium) yönüne giremez. Baş ele geliyorsa ve su kesesi fazla gergin, iri değilse, dölütün başının kafatası dikişleri ve bıngıldakları algılanabilir; böylece, başın leğen kemikleri çapma göre yönelimi belirlenebilir. Kafatası dikişleri ve bıngıldakların (özellikle de başın enine eksenine uyan ve genellikle leğene eğik bir eksene yönelen orta bıngıldağın) kesinlikle saptanması önemlidir. Bıngıldakların araştırılması, dölütün kafatasının hangi bölümünün önce geleceğini belirlemeye yarar. Tepe

bolümü geliyorsa, kafanın en aşağıdaki bölümü artkafa olur; kafatası tepe dikişi, bıngıldak ve her iki çeper kemikler artkafa kemiği arası dikiş kısmen algılanır. Klasik kurallara uyan bir doğumda, artkafa, leğen kemikleri üst ve alt açıklıklarının çapma göre, enine çap ile ön-arka çapm ön ucu arasında ve sol tarafta yeralır.

Baş kanala girmişse; aynı muayeneyle kafatası kemiklerinde dikişler düzeyinde bir binişme eğilimi, dolayısıyle dölütün başının çaplarını daha da ufaltmak için fizyolojik bir olanak bulunup bulunmadığı araştırılır.

Doğum odasına giriş

İlk muayeneden sonra anne adayı, doğum yapacağı doğum odasına alınır.

Doğum odası

Odada bir doğuıh yatağı vardır. Yatak genellikle oldukça sert ve rahatsızdır; ama doğumun, tıp açısından elden geldiğince kolay geçmesini sağlayacak biçimde düşünülmüştür. Odada ayrıca belirli başka gereçler de (gazlı bez, zefiranlı su, alkol, gerektiğinde genel uyuşturum uygulamayı sağlayacak aygıtlar, v.b.) bulunur.

Kadın, doğum ekibinin çalışmasını kolaylaştırmaya en uygun giysilerle doğum yatağına uzanır. Hemşire ya da ebe, apışarası bölgesini traş eder ve mikroptan arındırır. Bundan sonra, su kesesi yır-tılmışsa, bölge, mikroptan ..arındırılmış örtülerle korunur.

0 yorum:

Yorum Gönder