SPONSORLU BAĞLANTILAR

31 Ağustos 2010 Salı

Karın Ağrıları


Her 10 çocuktan birinin karın ağrısı nedeniyle hekime götürülmesi, karın ağrısından yakınmanın son derece yaygın olduğunu göstermektedir. Görünüşte, her çocuktaki ağrı bir ötekininkine benzer; bu konuda çocuktan ayrıntılı bilgi almak da kolay olmadığından, karın ağrısı çözümü oldukça güç bir sorundur. Duygusal olaylar da çocuğu etkileyerek ne olduğu belirsiz, gerçek ya da sahte, ama katlanması güç karm ağrılarına neden olur. Aranması gereken nedenler çoktur; Ağrı karın içindeki bir organdan gelebileceği gibi, karın dışından da kaynaklanabilir. Sözgelimi, çocukta zatürre, önce karın ağrısıyla başlar.

Karın Ağrıları

«Karın ağrısı»ndan yakman çocuk, ağrıyan yer olarak genellikle göbek bölgesini gösterir. Bunun teşhise hiç bir yardımı olmaz. Hekim için ö-nemli olan, annenin, karm ağrısının özelliklerini belirleyebilmesidir. Ağrıların şiddet ve süreleri değişiktir (birkaç dakikadan birkaç saate). Ağrıyla birlikte ateş ya da sindirim bozuklukları (kusma, ishal, kabız) görülebilir.

Çocuğa ve ana-babasma yöneltilen sorularla, küçük çocukta çok nazik olan karm bölgesinin muayenesiyle ve genel muayeneyle, belirli bir nedeni ortaya koyacak belirtiler aranır. Çoğunlukla, ağrılar dışında her şeyin normal olduğu saptanır. Önce ivegen ağrı nedenleri araştırılır, genellikle de bulunur; süreğen ağrıların nedenleri çoğunlukla ruhsaldır.

İVEGEN KARIN AĞRILARI

A.B.D’li çocuk hekimi Brenneman, «40 yıllık deneyimden sonra, çocuklardaki ivegen karın ağrılarını, öteki bütün çocuk hastalıklarından daha çok kuşku ve kendime güvensizlik içinde ele alıyorum» demektedir.

Gerçekten, ana-babaları olduğu kadar çocukları da korkutan ve derhal giderilmesi gereken bu ağrılı belirtiler karşısında, her şeyden önce cerrahi girişim gerekip gerekmediği saptanmalıdır. Cerrahi girişim gerektiren nedenler, nispeten az ras-lanmakla birlikte, acil önlem gerektirirler.

Cerrahi girişim gerektiren nedenler

Çocukta ivegen apandis iltihabı (akut apandisit), annelerin de,hekimlerin de başlıca korkularından biridir. 3 yaşından önce pek görülmemekle birlikte, görüldüğü zaman bu dönemde teşhisi güçtür. Genel olarak, ateş, kusma, kabız ve ağrı birliktedir. Ağrıların özelliği, şiddetli ve sürekli olmalarıdır. Karm bütünüyle ağrımakla birlikte, ağrı özellikle sağ alt bölümdedir.

Belirtiler bazen yanıltıcıdır; ivegen apandis iltihabı teşhisi koymak güç olabilir. Bu konuda, kanda akyuvarların incelenmesi bir kanıt sağlamakla birlikte, asıl teşhis öğesi karnın elle muayenesidir. Ameliyat yalın, katlanılması kolaydır; ayrıca apandisin patlaması sonucu karm zarı iltihabı tehlikesi de büyük olduğundan, kesin olmasa bile ameliyata başvurulabilir.

İvegen barsak düğümlenmesi 8 aylık erkek çocuklarda görülür. Ağrı apansızın gelir, çok şiddetlidir. Çocuk bağırır, bacaklarını karnına çekip iki büklüm olarak kıvranır, acısı yüzünden okunur. Sonra, birkaç dakika süreyle rengi solar ve çocuk sakinleşir; bunu yeni bir nöbet, izler. Barsak düğümlenmesinin başlıca niteleyici özellikleri, bu tek-rarlamalı nöbetlerle, gerçek ve şiddetli sancıdır. Nöbetlerin başlangıcından hemen sonra makattan, kaka olmaksızın, kan gelir.

İvegen karm ağrılarının cerrahi müdahale gerektiren başka nedenleri de vardır (kasık fıtığı boğulması, v.b.).

Öteki nedenler

Bunlara, cerrahi girişim gerektiren nedenlerden çok daha sık raslanır. Çocukta sık sık sindirim bozukluğu olur. Sindirim bozukluklarının yanında, genellikle kusma ve ishal de vardır. Ağrıların şiddeti değişiktir. Şiddetli kabız da ağrı yapar; lavmanla barsakların boşalmasını sağlamak, kabız ağrılarını geçirir.

Mikrop ve virüslere bağlı hastalıklar da,çoğunlukla ivegen karm ağrılarına neden olurlar. Bunlar arasında üst solunum yolları enfeksiyonlarına (anjin, burun-boğaz iltihabı, kızamık, kabakulak) sık raslanır. İvegen mezenter lenf düğümleri iltihabı, özel bir durumdur: Bu hastalıkta, ince barsağm tutunma yeri (mezenter) çevresindeki ve kalın bar-saktaki karın içi lenf düğümleri şişer. Lenf düğüm-lerindeki bu büyümenin nedeni çeşitli mikroplar özellikle de adenovirüsler olabilir. Klinik belirtiler çoğunlukla, ivegen apandis iltihabı belirtilerinin aynıdır. Kuşkulu durumlarda tek çıkar yol, teşhisi sağlamak için ameliyata başvurmaktır.

Pnömokoklarm neden olduğu zatürre, virüs kökenli akciğer hastalıkları, kalp zarı iltihaplan ve zatülcenp de karın ağrılarına yolaçar. Sidik yolları enfeksiyonlarında da sık sık karın ağrısı görülür; ağrı bazen hastalığın tek belirtisi olabilir. Enfeksiyonun sidik sistemind-e olduğunu gösterecek belirtilere çocuklarda raslanmaz.

Virüs kökenli karaciğer iltihapları da karın ağalarıyla başlayabilir; sarılık daha sonra ortaya çıkar. Bu arada, ivegen eklem romatizması ve alerji kökenli purpuranm da ivegen karm ağrılarına yol-açtığı unutulmamalıdır.

SÜREĞEN KARIN AĞRILARI

Organik nedenler: Karın ağrıları süregenleştiğinde, hele belirtiler belirli bir yöndeyse, karın içinde organik bir bozun aranması gerekir. Böbrek yolları bozuklukları, ağrıdan çok enfeksiyon belirtileri verdikleri halde, oldukça sık rasla-nan taş ve boşaltım sisteminde oluşum bozukluğu olasılığı akla gelmelidir.

Buna karşılık mide-onikiparmak barsağı ülserleri, safra kesesi hastalıkları, barsak ve pankreas anormallikleri, çocuklarda pek görülmez. Karın dışında yeralan organik bozunlar da, karın ağrıları yapabilir. Beyin urlarında görülen kafa içi basınç artışı da karın ağrılarına neden olur; ama oldukça ender raslanır.

Bazı sara nöbetleri de, davranış ve bilinç bo-zukluklarıyla birlikte kısa süreli, çoğunlukla tek-rarlayıcı karın ağrıları yapabilir. Yarım baş ağrılarında çoğunlukla ağrı ve kusma da görülür; çocuklarda yalnızca karın ağrısı biçiminde belirti veren yarım baş ağrısı nöbetleri olduğu sanılmaktadır. Yukardaki nedenlerin sözkonusu olmadığı anlaşılırsa ve karm ağrıları bazen aylarca sürecek biçimde süregenleşmişse, gerçeklik sorunu ortaya çıkar. Çünkü bazı çocuklar, başlarından ya da karınlarından yakınarak dikkat çekmeye çalışırlar. Bu durumda, sorulan sorulara verdikleri yanıtların günden güne değişmesi, «sözde» ağrıların belirli bir özellik göstermemesi ve çoğunlukla tatillerde «geçmeleri» anlamlıdır.

Taklitçileri ortaya çıkarmak her zaman kolay olmaz: Bazı çocuklar, hiç bir organik neden olmaksızın gerçekten belirsiz ve değişken ağrılar duyabilirler.

Karın boşluğundaki organlarda (karaciğer, mide, safra kesesi, bağırsaklar, dalak, idrar kesesi, yumurtalıklar gibi) meydana gelen rahatsızlıklar, karın boşluğunda ağrıya yol açar. Uzun süreli ağrılarda mutlaka hekime görünmelidir. Karın Ağrısı

Hazımsızlık, üşütme ve bağırsak bozuklukları sebebiyle meydana gelen karın ağrılarında aşağıdaki bitki formüllerinden istifade edilir.

Tedavisi:

* Bir cezvede kaynatılan nane ve limondan, günde 3 vede 4 defa birer bardak içilir.

* Kaynamakta olan bir bardak suya, bir miktar kekikle aynı miktarda adaçayı karışımından bir tutam konur, bir dakika daha kısık ateşte demlenmeye bırakılır. Karışım daha sonra balla tatlandırılarak içilir.

* Kaynamakta olan iki bardak suya, zencefille aym miktarda tarçın karışımından birer tatlı kaşığı konur, bir dakika kısık ateşte demlenmeye bırakılır. Karışım daha sonra balla tatlandırılarak, günde dört defa -sıcak olarak- birer çay bardağı içilir.

* Bir tatlı kaşığı toz anasonla bir çay kaşığı küçük Hindistan cevizi tozu, iki bardak suda bir dakika kaynatılır. Karışım balla tatlandırılarak günde 3 vede 4 çay bardağı içilir.

* Karın çörekotu yağı ile ovulur, üzerine yünlü bir bez sarılarak yatılır. Karın papatya yağı ile ovulur, üzerine yünlü bez sarılarak yatılır. Bir çay kaşığı papatya yağı içilir.

* Kaynamakta olan yarım litre suya, bir miktar rezene ile aynı miktar

da papatya karışımından bir kaşık konur, kısık ateşte beş dakika kaynatılır. Daha sonra balla tatlandırılarak, sıcak olarak günde 3 - 4 çay bardağı içilir.

* Bir miktar kimyonla, aynı miktarlarda defne tohumu, anason ve papatya birbirine karıştırılır. Kaynamakta olan bir bardak suya bir tatlı kaşığı konur. Beş dakika kısık ateşte demlendikten sonra balla tatlandırılarak günde iki bardak içilir.

0 yorum:

Yorum Gönder