SPONSORLU BAĞLANTILAR

12 Eylül 2010 Pazar

Doğuştan Kalp Hastalıkları


Doğuştan kalp hastalıkları
3 tanedir:
— akciğer atardamar kapağı darlığı;
— karıncıklar ve kulakçıklararası bölme açıklıkları;
— atardamar kanalının kapanmamış olması.
Sağ kalp kapak hastalıkları
Bunlar akciğer atardamar kapakçıkları ve üçlü kapak hastalıklarıdır.

Sınıflandırma: Toplardamarların topladığı kan, büyük toplardamar gövdeleri tarafından (üst ve alt ana toplardamarlar) kalbin sağ kulakçık bölümüne getirilir. Burada üçlü kapaktan sağ karıncığa geçer ve akciğer atardamarı deliğinden akciğer atardamarına pompalanır. Böylece ciğere ulaşan kan, oksijenle yüklenip «kırmızı kan» haline gelir ve akciğer toplardamarlarından sol kulakçığa gider. Orada, ikili kapak deliğinden sol karıncığa geçer. Sol karıncık, bu kanı büyük dolaşım şebekesine pompalar (atardamar kanı). Kan, önce aorttan (aort kapa-ğıyla sol karıncıktan ayrılan ilk atardamar gövdesi) geçer. Kalbin boşluk ve bölmelerinin başlıca atar ve toplardamar gövdelerinin oluşması sırasında, çok sayıda oluşum bozukluğu ortaya çıkabilir. Bu bozukluklar gebelik sırasında (bazen annede kızamıkçık hastalığı gibi belirli nedenlere bağlı olarak) ya da doğum sırasında (ilk soluk alma, dolaşım sisteminde önemli değişiklikler yapar) ortaya çıkar.

Kalp hastalıkları tiplerine göre sınıflandırılabilir.

Darlıklar: Birkaç çeşittir:

— akciğer atardamar darlığı (sağ karıncık çıkış yolunda, akciğer atardamarı kapağında ya da akciğer atardamarının dallarında görülen darlık);

— aort kapağı darlığı ya da göğü? aortunun yerel darlığı;

— kulakçıklar-karıncıklararası kapakların darlıkları.

Sağ kalp-sol kalp arası anormal ilişkiler: Kalbin çeşitli boşlukları ile atardamar ve toplardamar gövdeleri arasındaki anormal ilişkiler, atardamar kanı ile toplardamar kanının birbirine karışmasına neden olur. Sözkonusu anormalliklerin nedenleri şunlardır:

— atardamar kanalının kapanmamış olması

(akciğer atardamarı ile aort arasında ilişki);

— kulakçıklar arasında ilişki (delik) bulunması;

— karıncıklar arasında ilişki (delik ya da bölme açıklığı) bulunması;

— ortak bir atrium-karıncık kanalı bulunması;

— daha ender olarak da, sol karıncık ile sağ kulakçık arasında ya da aort ile akciğer atardamarı arasında ilişki bulunması.

İlerisinde yeralan bir engelle birlikte anormal ilişkiler, atardamar kanı ile toplardamar kanının birbirine karışmasına (soldan sağa geçiş) neden olur (mavi hastalıklar).

Çeşitli engellere raslanabilir:

— akciğer atardamarı darlığı engeli (karıncıklar arasında bir ilişkiyle birlikteyse «Fallot dörtlüsü», kulakçıklar arasında bir ilişkiyle birlikteyse «Fallot üçlüsü» diye nitelenir);

— kulakçıklararası ilişkiyle birlikte üçlü kapak engeli (üçlü kapak deliğinin kapalı kalması, Ebstein hastalığı);

— kulakçıklar ya da karmcıklararası ilişkiyle birlikte akciğer atardamarcığı darlığı (Eisenmerger hastalığı).

Bölmeler hiç yoksa ya da kötü oluşmuşsa, atardamar ve toplardamar kanlarının karışması her iki yönde olur-.

— kalpten aort ve akciğer atardamarı yerine tek ve büyük bir damar gövdesi çıkar (truncus arteriosus = ortak atardamar kanalı);

— büyük damarlar yer değiştirmiştir (transpo-zisyon): Aort sağ karıncıktan, akciğer atardamarı sol karıncıktan çıkar; tek karıncık;

— karıncıklar yer değiştirmiştir, Taussig – Bing hastalığı, çift çıkışlı sağ karıncık.

Doğuştan olan öteki kalp ve damar anormallikleri: Yukarda sayılanlar dışında, 4 çeşit anormallik daha vardır:

— kalbin normal yerinde olmaması (situs in-versus), yani sağda yeralması (dekstrokardi);

— atardamarlar ve toplardamarlar arasında ilişkiler (kısa devreler);

— aorttan çıkan çeşitli atardamarlarda anormallikler;

— engel oluşturmayan kapak anormallikleri (aortun 2 kapaklı olması, ikili kapak ya da aort yetmezliği).

Teşhis: Hekim, kalp üfürümünün farkına genellikle, sistemli bir muayene sırasında ya da bir başka hastalık nedeniyle muayene sırasında varır. Bu durumda iki noktaya dikkat etmek gerekir:

— çoğunlukla kalp üfürümü doğuştan değildir; az ya da çok geç farkına varılması, daha önceki dinlemelerin kötü olduğu anlamına gelmez;

— kalp üfürümü her zaman kalp hastalığı anlamına da gelmez, «işlevsel» denen türden yalın bir üfürüm de sözkonusu olabilir (gerek kalp atışlarının hızlanması, gerekse çocuğun beden biçimi, sözgelimi göğüs kafesinin dar olması nedeniyle).

Bu nedenle, gereksiz yere korkuya kapılmak-tansa, çocuğu birkaç gün sonra yeniden hekime götürmek ya da bir kalp uzmanına danışmak daha doğru olur.

Ayrıca, çocukta beden ve kilo gelişmesinin duraklaması, morarma (mukozalar, dudaklar, deri, özellikle de tırnaklar), çabuk yorulma, beklenmedik bir kalp yetmezliği ya da benzeri başka olaylar, bir kalp oluşum bozukluğu araştırmayı gerektirir.

İhtilatlar: Enfeksiyon, bütün çocuklar için tehlikelidir. Enfeksiyon durumunda çeşitli tehlikeler sözkonusu olabilir:

— atardamar kanları toplardamar kanlarına karışan (sol-sağ geçişli) çocuklarda bronş-akciğer enfeksiyonu;

— toplardamar kanları atardamar kanlarına karışan (sağ-sol ya da ters geçişli) çocuklarda (mavi hastalık) beyin apsesi;

— kulakçıklar arasında bölme açıklığı dışında. Osler’in kalp içriarı iltihabı.

Su yitimi de ciddi bir tehlikedir; bazı çocuklarda zaten fazla yüksek olan kan ağdalılığını (özellikle mavi hastalıklı çocuklarda) daha da artırarak, beyinde damar tıkanmalarına yolaçabilir. Bu nedenle, sağlık koruma kurallarına kesinlikle uymak, özellikle de kalp hastası süt çocuklarının kakalarını denetlemek, ateş yükselmelerini önlemek, çocuğu aşırı sıcakta bırakmamak ve su içmek istediğinde engel olmamak gerekir.

Ayrıca, bütün doğuştan kalp hastalıklarının normal evriminde kalp yetmezliği de yeraldığın-dan, çocuk düzenli olarak uzman denetiminde olmalıdır.

Tedavi: Küçük çocuğa bazıları güç olan tamamlayıcı incelemeler uygulamak gerekip gerekmediğine, kalp uzmanı karar verir. Cerrahi girişim gerekliliğine ve zamanına karar verecek olan da odur. Tıp dalındaki en büyük değişikliklerin, özellikle İkinci Dünya savaşından bu yana, doğuştan kalp hastalıkları alanında gerçekleştiğini unutmamak gerekir.

Bu gelişmeler, günden güne karmaşıklaşan (ve 1950′den önce varlığı bile bilinmeyen hastalıkların teşhisine olanak veren) araştırma tekniklerinin bulunması ve günden güne daha gözüpek cerrahi girişim denemeleri sayesinde gerçekleşmiştir.

Bir uzmana göre, «çocuğu tehdit, eden üç telr-like: Enfeksiyon, su yitimi ve… çevresindekilerin kötümserliğidir». Gerçi, ana-babanm, çocuklarının hastalığı karşısında korkmaları doğaldır; ama, bu korkudan kaynaklanan ve çevredeki kişiler tarafından da büsbütün abartılan «çocuğun üstüne aşırı biçimde kol-kanat germe eğilimi» zararlıdır.

Bu nedenle çocuğu gereksiz yasaklamaların boyunduruğundan kurtarmak ve normal ya da normale yakm bir yaşam sürmesine olanak vermek gerekir.

Kalp hastalıkları, aşıların yararlanılmasını gerektirmez. Tersine, aşıların elden geldiğince erken yapılmalarını gerektirir.

Kuşpalazı, tetanos, çiçek, verem ve çocuk felci aşılarına kalp hastası çocuklar, öteki çocuklar kadar iyi katlanırlar. Yalnızca ciddi bir kalp yetmezliği, aşıların geciktirilmesini gerektirebilir.

Bu durumda da, boğmaca ve kızamık aşıları tehlikesiz ve mutlaka gereklidir.

Hasta çocuğun yetiştirilmesi elden geldiğince normale yakm olmalıdır. Sözgelimi, topluca oynanan oyunları toptan yasaklamamak gerekir; yalnızca hekim, bazı oyunları yasaklayabilir.

Çocuğun okulu çok uzaksa, ders saatleri çok uzunsa ya da havalar çok soğuksa bazı düzenlemeler gerekli olabilir.

Bronş iltihapları (bazı kalp hastası çocuklarda sık raslanır), çok soğuk havaların neden olduğu ya da artırdığı kırıklıklar, zaman zaman hastaneye kaldırılma gereği, «mavi çocuklar»ın okula, öteki çocuklar kadar düzenli gitmelerini önler; ama, ana.-babaların sorumluluktan kurtulmak için çoğunlukla okul yöneticilerince de desteklenen çocuğu evde tutma eğilimleri, dizginlenmelidir.

Bu çocukların beden eğitimi derslerine katılmamaları kesin bir kural değildir; tersine, çocuğun olanaklarına uyarlanmış, ölçülü beden etkinlikleri yararlıdır.

Çocuk, yetenekleri dışında kalan çabalara itil-memeli (spor yarışmalarına katılması yasaktır), ama gerek tedaviden önce, gerekse sonra, kalp karıncıkları ya da kulakçıkları arasında küçük bir delik bulunduğu için her türlü beden çabasından uzak tutulmamalıdır. Çünkü, bu durumda omurga biçim bozukluğu, çarpıntı, solunum yetmezliği, hattâ şişmanlıkla karşılaşılabilir. Oysa, hastalığı hiç bilinmese ve çocuk, çok yoğun olanlar dışında ölçülü beden çabalarından alıkonmasa, bu tür sakıncalar ortaya çıkmaz.

Çoğunlukla bu çocukların çevresinde, hastalık durumlarının her zaman gerektirmediği bir kaygı havası yaratılır; bu durum da çocuğun ruh sağlığınıda böylelikle etkiler.

Oynamaları, koşmaları, bisiklete binmeleri, yüzmeleri ya da dağa çıkmaları (hele hiç bir yakınmaları yoksa, kalpleri normal hacimdeyse ve yetmezlik belirtisi göstermiyorsa) engellenmemelidir.

Genel olarak, deniz düzeyinden 1500 m’den yüksek yerlerden ve fazla sıcak iklimlerden kaçınman gerekir.

Sonuçlarsak, her şey kalp hastalığının tipine ve ciddiliğine bağlıdır ve gerekli değerlendirmeler, çocuğu yakından izleyen ve günü gününe dosyasını tutan hekimin görevidir.

0 yorum:

Yorum Gönder